CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Hürmüz Avcı Son Dönemde Çokça Artan Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri İle İlgili Açıklamalarda Bulundu. Avc ıYaptığı Açıklamada Şu ifadelere Yer Verdi.
Gün geçmiyor ki bir kadın ölmesin. Bandırma’da Hazal Yörük karnında dört aylık bebeği ile evinde, Bursa’da Yasemin Ağır boşanma aşamasında olan eşi tarafından sokak ortasında öldürüldü.
Hep bu son olsun diyoruz, ama her geçen gün kadına şiddet artıyor. Kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, işkenceye maruz kalıyor, çocukları da aynı şiddet ve işkence ile karşı karşıya kalıyor.
Birimizin acısı ortak acıya dönüşüyor. Bir kadını öldürmekle, Annenizi öldürüyorsunuz, kız kardeşinizi öldürüyorsunuz, karınızı, kızınızı, geleceğinizi öldürüyorsunuz.
Her gün bağırıyoruz, yeter artık diye. Sesimizi duymazdan geliyorsunuz. Kadın cinayetlerine, tecavüzcülerine yapılan, iyi hal indirimlerine ve cezasızlığa isyan edip, dile getirdiğimizde bile cezalandırılıyoruz.
Kadının giyimi, konuşması, susması, çalışması, çalışmaması her şey haksız ceza indirimi nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
Kadınlarımız güvenli bir dünyada, insan onuruna yakışır şiddetsiz eşit bir hayatı hak ediyor. Fiziksel şiddet, hakaret, aşağılanma, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalıyor. Bu şiddetler, hepimize normalmiş gibi kabullendiriliyor. Sonunda kadın baba evine öldüğünde dönebiliyor.
Kadın, erkek eşitliği bir insan hakkıdır. Bu nedenle insan hakları ve demokrasiye inanan, herkesin bu haklı mücadelemizde biz kadınların yanında olması, seslerini yükseltmesini bekliyoruz.
İstanbul sözleşmesini iptal edenlere, iyi hal indirimlerine, cezasızlığa, her gün bir kadın cinayeti ile canımızın yanmasına, sesimizi duyana kadar, isyanımızı, öfkemizi bıkmadan usanmadan haykıracağız.
Gün geçmiyor ki bir kadın ölmesin. Bandırma’da Hazal Yörük karnında dört aylık bebeği ile evinde, Bursa’da Yasemin Ağır boşanma aşamasında olan eşi tarafından sokak ortasında öldürüldü.
Hep bu son olsun diyoruz, ama her geçen gün kadına şiddet artıyor. Kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, işkenceye maruz kalıyor, çocukları da aynı şiddet ve işkence ile karşı karşıya kalıyor.
Birimizin acısı ortak acıya dönüşüyor. Bir kadını öldürmekle, Annenizi öldürüyorsunuz, kız kardeşinizi öldürüyorsunuz, karınızı, kızınızı, geleceğinizi öldürüyorsunuz.
Her gün bağırıyoruz, yeter artık diye. Sesimizi duymazdan geliyorsunuz. Kadın cinayetlerine, tecavüzcülerine yapılan, iyi hal indirimlerine ve cezasızlığa isyan edip, dile getirdiğimizde bile cezalandırılıyoruz.
Kadının giyimi, konuşması, susması, çalışması, çalışmaması her şey haksız ceza indirimi nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
Kadınlarımız güvenli bir dünyada, insan onuruna yakışır şiddetsiz eşit bir hayatı hak ediyor. Fiziksel şiddet, hakaret, aşağılanma, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalıyor. Bu şiddetler, hepimize normalmiş gibi kabullendiriliyor. Sonunda kadın baba evine öldüğünde dönebiliyor.
Kadın, erkek eşitliği bir insan hakkıdır. Bu nedenle insan hakları ve demokrasiye inanan, herkesin bu haklı mücadelemizde biz kadınların yanında olması, seslerini yükseltmesini bekliyoruz.
İstanbul sözleşmesini iptal edenlere, iyi hal indirimlerine, cezasızlığa, her gün bir kadın cinayeti ile canımızın yanmasına, sesimizi duyana kadar, isyanımızı, öfkemizi bıkmadan usanmadan haykıracağız.
