LÖSEMİ NEDİR?
                    
                    Lösemi, kan kanseri olarak ifade edilebilir. Kemik iliğinde bulunan kök hücrelerin çeşitli sebeplerden dolayı gelişiminin duraklaması ve kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan kan kanseri öncelikli olarak kemik iliğine ve daha sonra da tüm organlara yayılabilir.
                    02 Kasım 2021 - Salı 22:19
                        
                                                            2528 defa okunmuş.
                                                    
                        
                    
                        BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE                    
                    
                    Kemik iliği alyuvar, lenfositler gibi akyuvar ve platelet (trombositler) gibi kan hücrelerinin yapıldığı süngerimsi bir dokudur. Bu hücreler kemik iliğinde yapıldıktan sonra kana karışırlar. Beyaz kan hücreleri bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından biridir. Bir yandan vücudu virüslerin ve bakteri, mantar veya parazit gibi yabancı mikroorganizmaların işgaline karşı korurken bir yandan da vücutta kanserleşme eğilimindeki hücreleri tespit ederek onların ortadan kaldırılmasını sağlarlar.
Tedavi edilmediğinde ciddi problemlere yol açan ve ilerleyici bir hastalık olan lösemi olgunlaşan akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı olarak gelişirse daha yavaş bir seyir izler.
Olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz üretimine bağlı olarak gelişen kemik iliği kanseri ise hızlı bir şekilde ilerler ve 1-2 ay içinde klinik bulgular oluşturabilir.
Çocuklarda Lösemi Belirtileri
Çocukluk çağında görülen kanser türlerinin yaklaşık 30’unu oluşturan lösemi, genellikle 2-5 yaş ve 5-10 yaş arası çocuklarda daha yaygın olarak görülür. Yeni doğan bebekler yaşamının ilk 6 - 8 ayında anne sütünden aldıkları bağışıklık desteğini kullanıp, bu dönemden sonra 2 yaşına kadar kendi bağışıklık sistemini düzenlerler. Bu dönemde geçirecekleri viral enfeksiyonlar lösemi kanserini tetikleyebilir.
Bu yaşlarda oluşan raşitizm ve bu hastalığa bağlı olarak gelişen D vitamini eksikliği kan kanseri oluşumunu destekleyici rol oynar. Bu nedenle çocukları uygun hava koşullarında ve doktorunun önerdiği saatlerde güneşe çıkarılması oldukça önemlidir.
Çocuklarda yaygın olarak görülen lösemi belirtileri:
• Solgun bir cilt rengi
• İştahsızlık ve buna bağlı olarak gelişen hızlı kilo kaybı
• Uzun süren ateşli enfeksiyonlar
• Vücutta morluklar ya da bezeler oluşması
• Karında şişlik
• Eklem Ağrıları
Löseminin seyri sırasında kemik iliği dışında diğer doku ve organların tutulması sonucunda da bir takım belirtiler meydana gelebilir. Örnek olarak merkezi sinir sistemine kanserin metastaz yapması (sıçraması) sonrasında baş ağrısı, bulantı, kusma ve nöbet gibi çeşitli belirtiler oluşabilir.
Lösemi, merkezi sinir sistemi dışında akciğerler, sindirim kanalı, kalp, böbrek ve testislere de yayılım göstererek bu bölgelere has şikayetlere neden olabilir.
Risk faktörleri nelerdir?
Lösemi, tanı alan kanser hastalıklarının sıklığı sıralamasında 15. sırada yer alan kötü huylu hastalıktır. Kansere bağlı ölümlerde ise 11. sıradadır. Erkeklerde kadınlara göre 1,5 kat daha sık görülür ve lösemi erkek hastalarda daha ölümcül seyretme eğilimindedir. Lösemi türüne göre oluşum nedeni ve risk faktörleri değişkenlik gösterebilir.
Lösemi tanısı nasıl konur?
Lösemi tanısına yönelik olarak istenilecek tetkikler ve yapılacak uygulamalar çok sayıda ve oldukça zaman alıcıdır. Birçok test kullanılmasındaki amaç hastalığın türünün ve evresinin tam olarak ortaya konmasını sağlamaktır.
Hekim tarafından gerçekleştirilen fizik muayene sırasında anemiye bağlı olarak oluşmuş soluk görünüm, büyümüş lenf nodları, dalak ve karaciğer büyümesi gibi lösemiye işaret eden belirtilerin varlığı incelenir.
Tam kan sayımı, metabolik ve biyokimyasal değerler, karaciğer fonksiyon testleri ve hastanın pıhtılaşma ile ilgili değerleri lösemi tanısında faydalı tetkikler arasında yer alır. Bu testlere ek olarak periferik kan yayması ve kemik iliği örneğinin incelenmesi lösemi için tanısal değere sahip önemli uygulamalardır.
Akut lösemi tanısı için kemik iliği aspirasyon biyopsisi gerekli ve önemli bir testtir. Kronik lösemilerde ise periferik kan değerlendirilmesi genellikle yeterli kabul edilir ve bu kişilerde ileri biyopsi girişimlerine gerek duyulmayabilir. KML hastalığında genetik tanı yöntemleri kullanılarak BCR-ABL geni tespit edilebilir.
Kemik iliği testi genellikle hastanın kalça kemiğinden gerçekleştirilir. Uzun bir iğne vasıtası ile bu kemikten alınan kemik iliği örneği laboratuvara gönderilerek kanser hücrelerinin varlığı değerlendirilir.
Lösemi tedavisi nasıldır?
Löseminin tedavi edilebilmesi için öncelikli olarak türünün belirlenmesi gerekir. Basit bir tam kan sayımı ile kanda kanser belirtileri saptanır. Kanda blast adı verilen kanser hücrelerinin artışına bağlı olarak lösemi tanısı konur.
Kemik iliğinden alınan biyopsi ise kemik iliğinin kanser hücreleri ile tutulup tutulmadığını gösterir. Tedavide önemli olan nokta ise löseminin alt türünün belirlenmesidir. Löseminin alt tiplerine göre tedavi yöntemi değişiklik gösterir.
Lösemi tedavisinde ilk akla gelen yöntem kemoterapidir. Kemoterapi ilaçları, lösemiye neden olan kanser hücrelerinin ortadan kaldırılmasını sağlayan kimyasal ilaçlardır. Lösemi çeşidine göre kemoterapide kullanılacak ilaçların türü, dozu ve uygulama yolu da değişiklik gösterir.
Radyoterapi (ışın tedavisi), yüksek enerjili ışınlar kullanılarak lösemi hücrelerini harabiyete uğratır ve büyümelerini engeller. Radyasyon tedavisi vücudun sadece bir bölümüne veya tamamına uygulanabilir. Radyoterapi aynı zamanda kök hücre nakline hazırlık aşamasında da başvurulan bir yöntemdir.
Biyolojik ajanlar ve immünoterapi ilaçlarının bu hastalarda kullanılması ile kişilerin kendi bağışıklık sistemlerinin kanser hücrelerini tanımasını sağlamak amaçlanır. Kötü huylu hücreleri bu ilaçlar sayesinde daha sık olarak tespit eden savunma hücreleri, kanser hücrelerinin ortadan kaldırılmasını sağlar.
Genel olarak kabul gördüğü şekilde lösemi hastalarında en etkili tedavi yöntemlerinin başında kemik iliği nakli gelir. Kök hücre nakli olarak bulunan bu yöntemde hastanın kendi sağlıklı iliği veya doku uyumu sağlayan kardeş, yakın akraba ya da bağışçılardan ilik nakli yapılabilir.
1975 yılında lösemili kişilerde kanserden 5 yıllık sağ kalım oranı 30 civarındayken, günümüzde bu oran 60’ın üzerine çıkmıştır. Bunun en büyük sebebi farkındalık ve erken tanıdır. Bu nedenle kendinizde ve çevrenizdeki kişilerde lösemiye ait belirtilere rastladığınız takdirde en yakın sağlık kuruluşlarına başvurmanız, tedavi başarısı yönünden oldukça önemlidir.
Balıkesir Tabip Odası
Yönetim Kurulu
    
        Editör:Mustafa Karakaşlar
                        
                                                            Kaynak: (KH) - Karakaşlar Haber
                    
                    İlgili Video
                                    
                 Web Tv'de Görüntüle
                    
Bu videoyu yorumlamak ve paylaşmak için ayrıca tıklayın.
|  | ||
| 
 | 

