Varyant virüsler, toplum sağlığı ve salgının seyri üzerine etkilerine dayanılarak gruplandırılmaktadır. Endişe verici varyantlar olarak şu anda alfa, beta, gama, delta ve delta plus varyantları tanımlanmaktadır. Ayrıca, gözlem altında tutulması gereken ve araştırma altında olan gruplarda çok sayıda varyant bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanınca ülkemizde 2 kişide görüldüğü belirtilen MU varyantını şu an için endişe verici varyantlar listesine değil, izlenmesi gereken varyant listesine almıştır. PCR testinin duyarlılığı 50-70 arasında olup, varyantlar için GENOM analizlerinin (Yeni varyantların saptanması ve özelliklerinin araştırılabilmesi için nükleik asit dizi analizlerinin) yaygınlaştırılması ve sonuçlarının açıkça paylaşılması gerekmektedir. Ülkemizde şu anda başlıca mutasyonları saptayan farklı PCR kitleriyle varyantlar araştırılmaktadır. Bu kitlerin ve algoritmaların standardizasyonunun sağlanması gerekmektedir. Aşı, yaşam kurtaran büyülü bir buluştur. Aşılar Çiçek, Çocuk felci, Kızamık, Boğmaca, Difteri, tetanos gibi hastalıkların azaltılmasında; bu hastalıklardan ölümlerin ve sakatlıkların önlenmesinde etkili olmuştur. Aşılar Koruyucu Hekimliğin en etkili ve başarılı önlemlerin başında gelmektedir. Aşılar her yıl milyonlarca insanın ölümünü engellemektedir. HAYALLER MAVİ, AMA GERÇEK KIRMIZI Sağlık Bakanlığınca Günlük Covid-19 Tablosu diye açıklanan ve giderek MAVİ’ye bürünen tablo ne yazık ki Covid-19’un değil AŞI ORANLARI’nın tablosudur.Ve bu oranlar alınırken yapılan aşının toplam nüfusa bölünmesi gerekirken, 18 yaş üstü nüfusa bölünmekte, böylece oranlar gerçeği göstermemekte,bir algı ile yanılgıya neden olunmaktadır. Halen Türkiye’de tüm nüfusun yaklaşık yüzde 44’ü 2 doz aşılanmış durumdadır. Bu da henüz toplumsal bağışıklığın yarısına dahi gelemediğimizi göstermektedir. Sağlık Bakanlığı’nın İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı (Yüzbinde) tablosu ise renksiz bırakılmakta ve eskiden olduğu gibi renklendirilmemektedir. Renklendirildiği takdirde haritanın KIRMIZI ve TURUNCU’ya dönüşeceği aşikardır. Tüm bu nedenlerden dolayı toplumsal bağışıklığı artırabilmek için; aşı oranları çok düşük olan 12-18 yaş grubu ve gebeler (3. Aydan sonra) ve henüz aşı olmayanlar, aşıları eksik olanlar mutlaka aşılanmalıdır.