CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin’in açıklaması şöyle: Kepsut’un içinden geçen Simav çayı zehir akıyor. Kanalizasyon atıkları, sanayi tesisleri ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin arıtma tesislerinin atıkları Simav çayına bırakılıyor. Dayanılamaz bir koku Kepsut’u esir almış durumda. Çay kenarındaki köylerde insanlar isyan ediyor. Eskiden yüzdükleri çaydan şimdi burnunu tutarak geçiyorlar. Köylüler, kurbağa sesine bile muhtacız diyorlar. Bunu Kepsut’a reva gören zihniyet, elini kolunu sallaya sallaya geziyor. MUHTARLAR “BASINA KONUŞMAYIN” DİYE TEHDİT EDİLİYOR Simav çayı yöresindeki köylerin muhtarları dertli. Yaşadıkları sorunları dile getiriyor, sorunlar çözülmüyor. Bu sefer açıklama yaparak konuyu gündeme getiriyorlar. Ama devletin görevlileri, telefon açarak basına açıklama yapmayın, konuyu gündeme getirmeyin, hakkınızda soruşturma başlatırım diyor. Bunu ilçedeki devleti temsil eden Kaymakam yapıyor. Yöre insanının ciğeri yanmış, nefes alamıyorlar. Burada doğa ölüyor, bu çay Marmara Denizine dökülüyor. Ancak sorunu çözmesi gerekenler konunun üzerini kapatmayı, muhtarları tehdit etmeyi kendine reva görüyor. KEPSUT HALKI YALNIZ DEĞİLDİR Biz bu sorunları takip etmeye devam edeceğiz. Bu tesislere müdahale etmek zorundalar. Hiç kimse köylüleri, muhtarları tehdit edemez. Kepsut halkı yalnız değildir. Birileri, Ankara’ya yaranmak isteyebilir. Biz halkın yanındayız. Sonuna kadar bu mücadeleyi verecek ve bunu daha da büyüteceğiz.

CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin’in açıklaması şöyle:

Kepsut’un içinden geçen Simav çayı zehir akıyor. Kanalizasyon atıkları, sanayi tesisleri ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin arıtma tesislerinin atıkları Simav çayına bırakılıyor. Dayanılamaz bir koku Kepsut’u esir almış durumda. Çay kenarındaki köylerde insanlar isyan ediyor. Eskiden yüzdükleri çaydan şimdi burnunu tutarak geçiyorlar. Köylüler, kurbağa sesine bile muhtacız diyorlar. Bunu Kepsut’a reva gören zihniyet, elini kolunu sallaya sallaya geziyor.

MUHTARLAR “BASINA KONUŞMAYIN” DİYE TEHDİT EDİLİYOR

Simav çayı yöresindeki köylerin muhtarları dertli. Yaşadıkları sorunları dile getiriyor, sorunlar çözülmüyor. Bu sefer açıklama yaparak konuyu gündeme getiriyorlar. Ama devletin görevlileri, telefon açarak basına açıklama yapmayın, konuyu gündeme getirmeyin, hakkınızda soruşturma başlatırım diyor. Bunu ilçedeki devleti temsil eden Kaymakam yapıyor. Yöre insanının ciğeri yanmış, nefes alamıyorlar. Burada doğa ölüyor, bu çay Marmara Denizine dökülüyor. Ancak sorunu çözmesi gerekenler konunun üzerini kapatmayı, muhtarları tehdit etmeyi kendine reva görüyor.

KEPSUT HALKI YALNIZ DEĞİLDİR

Biz bu sorunları takip etmeye devam edeceğiz. Bu tesislere müdahale etmek zorundalar. Hiç kimse köylüleri, muhtarları tehdit edemez. Kepsut halkı yalnız değildir. Birileri, Ankara’ya yaranmak isteyebilir. Biz halkın yanındayız. Sonuna kadar bu mücadeleyi verecek ve bunu daha da büyüteceğiz.