Emeklerinin hakkını isterken yaşamlarına feda etmek zorunda kalan bu kadınlar, bütün dünyada, kadının insan hakları mücadelesinin ışığı oldular. Bugün dünyanın her yerinde, bitmek bilmeyen kadın eşitsizliği sorunları yeniden gündeme taşınıyor ve iktidarlardan çözümler isteniyor.
Ülkemiz yönünden de durum farklı değil. Kadınların kendi mücadeleleri ile yasalara taşıdığı haklar, yaşamın içinde karşılık bulmuyor. Kadınlar, eşit, demokratik ve laik bir yaşam için verdikleri yoğun emeğe karşın hala ikincil olmaktan ve haksızlığa uğramaktan kurtulamıyor. Evde, sokakta, işte ve siyasette şiddetin ve ayrımcılığın her türlüsünün muhatabı oluyor. Bugünlerde basın, bir günde 7 kadın cinayetinin haberlerini veriyor. Kadınlar, erkek şiddeti ile yaşamdan koparılırken, merkezi yönetim, eşitsizliği ve şiddeti doğuran nedenleri ortadan kaldırmak yerine İstanbul Sözleşmesini fes ediyor. 
Kadınlar her geçen gün hukuk önünde kazanılmış haklarını da yitiriyorlar. 
İş yaşamındaki kadınlar,  erkeklere oranla eşit işe daha az ücret aldığı gibi, “yönetim erkek işidir” mantığına kurban ediliyorlar. Aynı şekilde politikada da kadınlar karar mekanizmalarında yer bulamıyorlar. Siyasi partilerde seçim çalışmalarında kapı kapı dolaşan kadınların erkeklerin yaptığı listelerde adları yok. Yaklaşan yerel seçimlerde partilerin belediye başkanlığında çok az kadın aday göstermesi, meclis üyeliklerinde tüzüklerdeki cinsiyet kotalarını tutturabilmek üzere kadınların seçilemeyecek sıralardan listelere dolgu malzemesi yapılması kadınların büyük tepkisini almaya devam ediyor. Bu nedenle sadece 8 Mart’larda değil, her gün kararlılıkla ve hep birlikte itirazlarımızı dile getirmeye devam edeceğiz. 
8 Mart kutlama günü değil, eşitlik adına mücadelenin günüdür. Cinsiyete dayalı ayrımcılığın bittiği, adil, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir toplum hedeflerimizin gerçek olduğu, kadınların şiddete, mobinge, tacize uğramadığı, yaşam hakkının elinden alınmadığı, istihdama tam olarak katıldığı,  demokrasinin temeli olan eşitliğin toplumsal, sosyal, ekonomik ve siyasi alanda tam olarak sağlandığı bir gelecek istiyoruz.